Sen Kokan Yalnızlığım
SEN KOKAN YALNIZLIĞIM
İçim de durmadan kanayan bir yarasın
Adı üzerinde tam bir “iç kanama”sın…
Tanısı zor, tedavisi ondan da zor.
Tuzu ‘seni düşünmek’ olan bir yara bu,
Her ‘sen’ li muayenemde içimi iniltilere boğan,
İliklerimi kemiklerime iliklercesine canımı yakan…
Acıtan,kanatan…
Fakat üzerine kokundan biraz serpince rahatlatan.
Reçetemde müşaaden altında kalmam gerektiği yazıyor
Az doz da olsa mutluluk enjekte etsen taburcu olurmuşum.
Hadi bi kere gül de kalp atışlarım dalgalansın…
Ya da boşver…
İnceldiği yerden kopsun damarlarım.
Kalbinin hastanesinden taburcu olmaktansa
Varsın nefes almıyım içinin mezarlığında
Belki arada ziyaretime gelirsin..
Belki çiçek bırakırcasına sarılır,
Su dökercesine öpersin..
Dua niyetine elimi tutarsın…
Belki de ayak uçlarıma dikilirsin, seni daha iyi göreyim diye
Sonra da yanıma kıvrılıp yatarsın.
‘Belki’ lerin imparatorluğunda ‘keşke’ lerin efendisiyken
İçinin mezarlığı yeterde artar bana
Nefes almadan yaşayacak olsamda
Sana yakın olduktan sonra,
Razıyım kalbinin kabrinde gömülü kalmaya…
Hadi kokunu toprak haline getir ve ört üzerime
Üşümeyeyim her nefes alışında
Senden kalan kırıntılarıda götürmeyi unutma
Hadi ört ve git artık,durma!
Bırak beni ‘sen’ kokan yalnızlığımla…
Sinan Demirci
11.550 Okuma
Bazen Bir Söz, Taşıdığı Anlamı, Çıktığı Ağızdan Alabiliyor.
Kahraman Tazeoğlu (bambAŞKa)